Termal turizm ya da kaplıca turizmi, yeraltı sıcak suları banyosu, çamur banyosu ve benzeri etkinliklerin yapıldığı, fizik tedavi, rehabilitasyon, iklim kürü ve psikoterapi gibi tedavilerin birleşmesi ile oluşan tedavi yöntemlerinin uygulandığı ya da ramamen termal sularda eğlenceden oluşan bir turizm şeklidir. Kaplıca turizmi, medikal turizm ve geriatri turizmi (yaşlılık hekimliği, yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavisi) ile birlikte sağlık turizminin alt dallarından biridir.
Termal turizmin gelişmesinde birçok faktör etkili olmuştur. Örneğin, dünya nüfusunun yaşlanması, termal tedavi süresinin uzun olması, termal turizmin yıl boyunca yapılabiliyor olması, bugünün insanlarının modern tıbbın tedavi yöntemleri yanında farklı tedavi yöntemlerine yönelmesi bunlardan birkaçıdır. Sağlık turizmi giderek gelişmektedir.
Ülkemiz, buluduğu coğrafi konum itibariyle önemli fay hatlarına sahiptir. Bu yüzden ülkemiz ılıca, kaplıca ve maden suları bakımından oldukça zengindir. Ülkemizde bilinen 1300’den fazla sıcak yeraltı suyu kaynağı bulunmaktadır ve bunlardan 500 kadarının şifalı olduğu tespit edilmiştir.
Anadolu’da yaşayan çok eski medeniyetlerde bile sıcak su kaynaklarından yararlanılmıştır. Ülkemiz termal kaynaklar açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise yedinci sırada yer almaktadır.
Yapılan bir araştırma sonuçlarına göre termal turizme katılan kişilerin yüzde 33’ü sağlık, yüzde 29’u dinlenme amaçlıdır. Yatak kapasiteleri bakımından en büyük termal turizm bölgeleri Afyon, Aydın, Denizli, İzmir ve Kütahya’dır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uzun vadeli hedefi, ülkemizin Avrupa’da bir numaralı destinasyon olmasıdır. Bu bakımdan termal oteller, kür merkezleri, içmeler, kaplıca ve banyolar, fizik tedavi merkezleri ve klimaterapi kür merkezleri olarak ziyaretçilere, kaliteli hizmet vermek çok önemlidir.
Kaplıca Turizmi Sektöründe ISO 9001 Standardı
Kaplıcalarda termal suyundan, banyo yapmak, içmek veya solumak suretli ile faydalanılmaktadır. Termal suyu, rehabilitasyon, fizik tedavi, yaşlılık tedavisi ve benzeri tedavilerde de uygulanmaktadır. Kaplıca suları, vücudun direncini yükseltmekte, hastalıkları önlemekte, mevcut hastaklıkları tedavi etmekte ve kalıcı hasarların önlenmesini sağlamaktadır. Kaplıcaların bu etkinliği, suyun sıcaklığına ve içerdiği kimyasal maddelere bağlıdır.
Kaplıcalardan beklenen bu faydaların elde edilmesi, işletmelerin toplam kalite yönetimi ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi standartlarına uymaları ile yakından ilgilidir.
Kuruluşumuz TÜRCERT Teknik Kontrol ve Belgelendirme A.Ş., talep eden işletmelere Kaplıca Kalite Belgesi de vermektedir. Bu belge ve ISO 9001 standartları konusunda daha ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyulursa, kuruluşumuz yönetici ve çalışanları her zaman destek olmaya hazırdır.